12 Mayıs 2014 Pazartesi

Anlaşılamadım

Bir önceki yazım da aynı konuyla ilgiliydi, sonra dün de farklı bir yerden yine aynı şeyi okuyunca, bir kez daha bunu yazmak istedim, yazdım da. Dün Facebook'a ekledim, hiç beğeni almadı, kimse yorumda bulunmadı, sanırım kimse aslında ne kastettiğimi de anlamadı... Twitter'da anlatmak istediğimi biraz açıklamaya çalıştım, ama orada da kimse Favorite, RT yapmadı. Demek istediğimi yine anlatamadım. Aslında -hala- anlaşılır yazdığımı düşünüyorum ve yine yazıyı açıklamayacaktım ama anlaşılamadığımı anladım. Çok mu edebi konuşuyorum, ya da çok mu kapalı veriyorum mesajı ama, buyrun okuyun, ne demek istediğimi net bir şekilde yazıyorum. Not olarak düşeyim: Mesele ne kediler, ne süt, ne de kedinin süte olan dayanıksızlığı....

Süt kedilere zararlıdır. Çünkü kediler genel olarak laktoza karşı dayanıksızdır. Evinizde beslediğiniz ya da sokakta gördüğünüz yavru kedilere süt vermeyin. Verdiğiniz o süt büyük ihtimalle kedinin ishal olmasına sebep olacaktır. Bu arada süte karşı böyle bir sorun yaşamayan kediler de vardır elbette, evinizde beslediğiniz kediye süt vererek durumu gözlemleyebilirsiniz. Ama bu sokakta beslediğiniz yavru kediler için çok uygulanabilir değil.

Bunu okuyanların büyük çoğunluğu yine kedilere süt vermeye devam edecek biliyorum. Çünkü kabul görmüş yanlışlar, aykırı doğrulardan çok daha çekicidir. Bir yerde, zeki insanın farkı aykırı düşünceleri, kabul görmüş yanlışlara göre kabul etme becerisidir. 

Alimlikle, ariflik meselesi aslında anlatmak istediğim. İlk kez bu blog'da siyasete giriyorum. Daha önce dokundurduğum olmuştu ama bu sefer biraz daha siyasi yazıyorum. Siyasette, her görüşten, her partiden insanlar ısrarla kendi partilerinin hatasını, yanlışını görmüyorlar; at gözlüklerini takıp dolaşıyorlar. Mesele alim olmak değil, herkesin okuyabileceği, herkesin üniversite bitirebileceği bir dünyada yaşamadığımız gibi böyle bir dünyaya gerek de yok aslında, ama önemli olan herkesin az çok arif olması, kendisine sunulanı süzgeçten geçirip kabul ya da reddetmesi... Anahtar kelime burada süzgeçten geçirmek, insanı arif yapan başka birşey değil işte bu süzgeç. CHP'li olabilirsin, AKP'li olabilirsin, MHP'li olabilirsin ama başbakan kalkıp Feyzioğlu'na tepki gösteriyorsa, bu tepkiyi partini bir tarafa bırakıp, anlamaya çalışıyorsan ve anlayabiliyorsan arifsin. İşte kastettiğim budur. Ama şunu çok iyi biliyorum ne yazık ki, bu yazıyı okuyanların çoğu eğer kedilere süt veriyorlarsa vermeye devam edecekler. Bu işte üzücü...